Söz verdiğim gibi yaptım böğürtlen reçelimi. Pazarda tek bir yerde böğürtlen bulabilmem ise oldukça ilginç oldu. Yaptığım bunca reçelden sonra ben de tarifini verebilirim artık diye düşündüm. Pratik olarak vişne-çilek-böğürtlenin hepsi aynı tarifte. O yüzden tarifi daha genel geçer olan Çilek Reçeli ile yazdım. Değişen tek şey kullanacağınız meyve. Demeyin şimdi biz yıllardır kaynatıyoruz sen daha 3 tanecik yaptın şunun şurasında diye. Oldukça pratik ve yararlı bilgiler edindim bence. Bunları da paylaşmak fena olmaz hani. Reçelin püf noktalarına bakacak olursak:
1) Reçel yapmadan önce buz dolabına porselen bir tabak koyun. Reçelin kıvamının tutup tutmadığını anlamak için bu tabağa ihtiyacınız var. Reçelin olduğunu düşündüğünüzde tabağa damlatın ve damlanın ortasından parmağınızla bir çizgi çekin. Eğer çektiğiniz çizgi hemen kapanıyorsa reçelin kıvamı tutmuş demektir.
2) Reçel yaparken tahta kaşık kullanmaya dikkat edin.
3) Reçeli kaynatmadan önce karıştırırsanız ve kaynarken karıştırmazsanız daha az köpürüyor.
4) Reçeli karıştırmak isterseniz tencereyi sallayarak yapın ki meyveleriniz ezilmesin.
5) Böğürtlen reçelini daha sulu bırakabilirsiniz çünkü içerisindeki peptin sebebiyle sonradan kıvamı koyulaşıyor.
İşte bu kadar. Bunlara dikkat ettikten ve zamanınız olduktan sonra reçel yapımı oldukça basit.
E şimdi gelin kız olarak kendi yaptığım ev yapımı reçellerimi süslemesem olmazdı. O yüzden de bu etiketleri hazırladım. Siz de dilerseniz burayı tıklayarak reçel etiketlerine ulaşabilirsiniz.
Etiketlerinizi arkası yapışkanlı bir kağıda basıp kesmeniz yeterli olacaktır.
İyi eğlenceler!
♥
I made my promise and prepared my 3rd jam which is a delicious blackberry jam. After those jams, I have learned 5 essential tips about preparing a jam.
1) Put a small porcelain plate to the fridge before cooking the jam. You'll need that plate to understand whether your jam is ready or not. While you're cooking you jam, if you think its ready pour a drop of your jam to that cold plate. Then, draw a small line using your finger in the middle of it. If both sides are coming together quickly after it means that your jam is ready. If not, please boil it 5 more minutes.
2) You should use a wood spoon.
3) If you'll mix the jam before you cook and if you don't mix it during boiling it'll see less foam.
4) If you want to mix your jam just shake your pot. Via this way, you'll prevent your fruits from squeezing.
5) You can leave blackberry jam a little bit watery. Because of the pepcin inside, it'll stiffen later.
And as a bride candidate it won't be proper without decorating my new jams. If you want to add labels to your homemade jams just like me you can click here.
Have fun!
♥
21 Temmuz 2015 Salı
20 Temmuz 2015 Pazartesi
Buzlu Latte
Tabii ki her gelin adayı gibi beni de şu aralar aldı bir telaş. Hala tam olarak düğün tarihimiz belli olmasa da düğünle ilgili şeylere, gelinliklere bakmadan duramıyorum. Hoş böyle dediğime bakmayın siz. 7 yıl + kısmında olduğumuz için sevgilimle geçen süre zarfında bu konuda çok törpülendim diyebilirim. Yıllar önce oldukça heyecanlıydım. Bu da böyle olur mu, şu da şöyle olur mu diye. Ama zaman geçip de ben sevgili yüzüğüme bir türlü kavuşamadığım için kendime koruma bariyeri koydum. Söz verdim kendime isteme gününe kadar hiçbir şeye bakmayacağım diye. Olursa ne âlâ olmazsa pekala diyebilmek için. Bunun sonucu olarak da söz kesildikten sonra ilk işim bu tip bir dergi alıp bakmak oldu!
Resimlerde gördüğünüz 2 derginin tarihleri arasında 5 yıl var o kadar yani, az mı? Neyse, dergilere bakmadan önce internette gezerken bulduğum pratik bir içeceği hazırlamaya karar vermiştim. Çok da iyi etmişim. Eğer siz de benim gibi "paketli" şeyleri tüketmiyorsanız tam size göre. Bayram bitmiş olsa da şu sıcak yaz günlerinde gelen misafirlere ya da evde kendinize hazırlayabileceğiniz çok kolay bir içecek. Tarifini aşağıda verdim.
Afiyet olsun.
♥
After 7 and + years now it's the right time for me to look Brides magazines. I'm sure you can understand how exciting it is to me. Last week, I came across a quick recipe on the net. It was both easy and quick. I want to share it for the ones still didn't hear it just like me. You'll prepare a regular coffee with boiled water and 4 desert spoons of coffee. Than, you'll pour your mixture to an ice tray. Stay for 24 hours and then when you want to drink your iced latte just put those ices in to a glass of milk. And your iced coffee is ready to drink.
Enjoy!
♥
17 Temmuz 2015 Cuma
İyi Bayramlar
Kahkahaların evinizi doldurduğu, fırından yeni çıkmış kek kokularının mutfağınızdan eksik olmadığı, sağlıkla gülümseyeceğiniz, şeker tadında bir bayram sizinle olsun.
♥
Have a great Eid Mubarak! I hope you can hear laughs in your home, smell a fresh cake in your kitchen and smile happily during the holiday!
♥
Have a great Eid Mubarak! I hope you can hear laughs in your home, smell a fresh cake in your kitchen and smile happily during the holiday!
16 Temmuz 2015 Perşembe
Çilek Kokusu
Yok yoook televizyonda yayınlanan o diziden bahsetmiyorum ben. Benim bahsettiğim çilek reçeli yaparken evi kaplayan o müthiş koku! Hani Türk Hava Yolları'nın bir reklamı var ya görebilirsiniz, duyabilirsiniz ama koklayamazsınız diye! İşte aynen öyle!
Bugün hayatımda ilk defa reçel pişirdim ve tercihimi de çilek'ten yana kullandım. Şimdi bana demeyin ne kadar kolay ne var bunda diye. Hiç yapmadığım için heyecan dolu bir bekleyiş oldu benim için! Neyse ki çok da güzel oldu reçelim. Sadece tek takıldığım nokta benim istediğim kadar koyu bir reçel olmadı. İnternette çeşitli bloglardan püf noktalarını okuduğum püf noktalarına dikkat ederek yaptığım için fazla pişirmemeye özen gösterdim. Hatta yetinmedim 2 gün güneşte beklettim anneannelerimizin Güneydoğu Anadolu'da yaptığı gibi. Ama gelin görün ki reçelim yine de koyulaşmadı.
Bunun üzerine ben de 2. denememi Vişne ile gerçekleştirmeye karar verdim. Bu sefer daha koyu bir reçel yapımında başarılı olacağımı ümit ederek. Bu arada beklerken de evdeki eski dergileri karıştırayım dedim. Bu sırada bir de baktım ki dergilerden birinde "Ayın Meyvesi Çilek". Hepimizin bildiği alerjik bir meyve olmasının dışında ciltteki akne ve sivilcelere iyi geldiğini öğrendim. (Ki bu konuda oldukça problemliyim!) Bunun dışında, sinirleri güçlendirme ve ateşi düşürmeye de etkisi varmış mucizevi çileğin!
Ben bunları öğrenirken vişne reçeli de ocakta fokurdamaya devam etti. Biraz daha uzun süre kaynatırsam daha koyu bir kıvam olur belki diye düşündüm ama olmadı. Maalesef internet büyüklerimiz haklı çıktılar ve reçelimin kıvamının koyulaşması yerine reçelimin sadece rengi karardı. Zaten hafif yanık kokusu gibi bir koku duyuyorsunuz ve anlıyorsunuz durmanız gereken yeri! Bakalım bunları da güneşe koyacağım yine biraz kıvamı koyulaşsın diye ama hiç ümidim yok. Bir ara bir kaşık nişasta koymayı bile düşündüm içine! Düşünün o kadar ümitsiz durum yani! Bu işin bir püf noktası olmalı ama ben henüz çözemedim. Bundan sonraki denememi böğürtlenle yapmak istiyorum. Umarım onda başarıyı yakalarım!
♥
P.S: Siz de Çilek Reçeli yapmak isterseniz tarifine buradan ulaşabilirsiniz.
I don't know have you ever heard it but Turkish Airlines has got a great advertisement. Briefly, the idea of the advertisement that you can see anything, even you can hear it however you can not smell it. That's the smell I was talking about the title. You should be here, next to me to smell the deliciousness of strawberries. I did a strawberry jam two days ago, the first time in my life. It has got a perfect colour. However, I didn't like its consistency because I prefer it intense. Nevertheless, I didn't give up and tried my chance. This time I prefer to use sour cherries yet it wasn't intense again as I wish. This time I boiled it 10 more minutes than strawberry jam yet it wasn't enough. Only the colour of my sour cherry jam is darker right now and I feel miserable about it. If you know the tip about it please don't hesitate to inform me. Because I need it desperately! Next time, I'll try blackberry jam. I hope I'll do it properly!
P.S: If you want to make Strawberry jam you can find the recipe form here.
15 Temmuz 2015 Çarşamba
Green Gate Mevzusu
photo from Green Gate Winter 2015 Catalogue |
photo from Green Gate Summer 2015 Catalogue |
Tabii ki hiçbir şey almadan eve geri döndüm. Ama en azından tabakların renklerini, inceliklerini görmüş oldum. Çünkü hâlâ internetten alışveriş yapmakta çekinceleri olan bir insanım. Tabak, çanak/ kitap/ elektronik gibi şeyleri satın alabiliyorum. Ama söz konusu kıyafet almaya geldiği zaman bir türlü elim "Satın al" butonuna gitmiyor. Alabilmem için benim dokunmam gerekiyor. Çok konuştum her neyse.
Eve döndüğümde yurt dışından nasıl alırım kısmını araştırmaya koyuldum. Doğrusunu söylemek gerekirse kendi sitelerinden direk satış yapmadıklarını gördüğümde hayal kırıklığına uğradım. Tıpkı Zara Home'da olduğu gibi! Ama yılmadım araştırmaya devam ettim. Bu arada gerçekten iç açıcı görselleri var. Gözüm gönlüm açılsın derseniz Green Gate'in online kataloglarına buradan ulaşabilirsiniz.
photo from Green Gate Winter 2015 Catalogue |
Beklemede kalın :)
If you are fond of pastel colours and you're making a little search on the net, I'm sure you can come across with Green Gate. It is a great brand using pastel colours effectively. When I saw them, I quickly thought I should add them to my wedding chest. I did a little research though and learned that I can find them in Tepe Home Stores. After that, I went there but I can just find 3 or 4 pieces from that big catalogue. So, unfortunately I didn't buy any thing. By the way, I really want to mention that Tepe Home has got a really bad web page. You can't see any accessories or linens that they're selling. At the same time, I googled online shops for Green Gate but I couldn't find a proper one. There is this site who is selling and shipping them to Turkey but I don't know they're a trustworthy company or not. Nevertheless, I found an Instagram account who is selling them. For the time being, I'll order them from there. I'll post the name of the account soon if I can get them successfully!
Stay tuned :)
13 Temmuz 2015 Pazartesi
Mavi Tutkusu
Photo from Zara Home |
Derken tabii ki eve geri döndüm ve birden "İndirim!!!" diye bağıran o vitrinleri gördüm. Hemen anneme bir telefon ettim. (Bizim evde böyledir; bazı alışverişler anne olmadan yapılmaz!) O da çok hevesli olduğu için eve bir şeyler almaya iş çıkışı hemen geldi.
Çok hedef odaklı olduğum için tabii direk ilgili mağazaya gittik. Genelde indirimlerle aramdaki ilişki pek iyi değildir. Sezonda beğenirim indirime girince alırım nasılsa yarı fiyatına iniyor diye. Ama o beğendiğim şeyin ya rengi kalmaz ya da bedenini bir türlü bulamam indirimde. Neyse ki bu sefer korktuğum olmadı ve istediğim masa örtüsü orada duruyordu.
Photo from Zara Home |
Anneme istekle gösterdim ki o da ne! Annem burun kıvırmasın mı?! Benim hayallerim tuzla buz oldu! Çok hevesle istediğim masa örtüsünü annem çok ince buldu. Kumaşı da hiç güzel değil bu ne böyle sofra bezi gibi dedi ve ben tıpış tıpış evin yolunu tuttum.
photo from Houzz.com |
Eyvah bu da mı olmadı, neyse biraz bekleriz artık derken Instagram'da tamamen tesadüf eseri Porland'ın en büyük fabrika mağazasını (yanılmıyorsam) açtığını ve sadece hafta sonuna özel %50 indirim uyguladığını öğrendim. Siz benim yerimde olsanız ne yapardınız? Ben de aynen onu yaptım ve soluğu mağazada aldım. Tabii ki cicilerim de evde yerlerini aldılar. Sizin de ilginizi çektiyse koleksiyona burdan göz atabilirsiniz.
Masa Örtüsü: Porland
Runner: Boyner Ev
Tabaklar, Kaseler: Porland
Çatal-Bıçak: Jumbo
Bardaklar, Sürahi: Luminarc
Mumluk: Boyner Ev
Ekmek Sepeti: Porland
Peçete: Ikea
Bakmayın siz böyle fotoğraflandığına, bunların hepsi olduğu gibi paketlendi ve kaldırıldı. Çünkü hala ne evim ne de düğün tarihim var! Ama olmayan evime bir şeyler alma tutkum son hız sürüyor! Bakalım kahramanımız ne zaman evine kavuşacak?
In winter, I saw a great blue table setting during one of my
visits to a shopping mall. Then I immediately checked the price but of course
it wasn't affordable for me. Then I decided to wait until sale. But I was aware
that I wasn't lucky about those sales because generally I couldn't find what I
was searching for. But this year I was lucky enough to find my beautiful blue
tablecloth. I showed it to my mum (in our family there are certain things to
ask her). However, she said that "Naaah, I didn't like it! It looks so
cheap!" So, I was disappointed and start searching for other brands. After
a short while, I found this beautiful set in Porland. I neither have a house
nor a wedding date but I am really in love with my plates! Let's watch and see
when our hero will have a home?
Merhaba
Kime sesleniyorum kime yazıyorum hiçbir fikrim yok ama bunu okuyan herkese selam olsun! Bir yerden başlamam gerekiyordu ben de burayı tercih ettim. Evet kişisel bloglar oldukça yaygın bugünlerde biliyorum. Nerdeyse internet kullanan herkesin blogu oldu demek mümkün hatta. Bir sen eksiktin demeyin. Sadece deneyimlerimi anlatmak istedim. Belki de en önemlisi her şeyi anlatabileceğim bir yer olsun istedim, kendime bir günce bırakmak istedim. İşte bu nedenle hadi başlayalım!
Herkese süper bir hafta diliyorum!
P.S: Kendi kendine konuşmak da süper bir duyguymuş doğrusu...
P.S 2: Resmi nerden aldığımı gerçekten hatırlamıyorum. En kısa zamanda güncellemeye çalışacağım.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)